
- Vizyon Tarihi: 20.06.2025
- Film Kategorisi: Korku, Gerilim, Gizem
- Yönetmen: Hakan Yusufoğulları, Mesut Erbaş
- Senarist: Hakan Yusufoğulları, Mesut Erbaş
- Yapımcı: Vahdet Erdoğan, Hakan Yusufoğulları, Mesut Erbaş
- Oyuncular: Züleyha Hamza, Onur Azad Yılmaz, Burak Küçük, Fatih Paşalı
- Ülkesi: Türkiye
- Platformlar: Sinemalar (2D, GoldClass, Premium Cinema)
Zikir: Osmanlı’dan Miras Kalan Lanetle Yüzleşme Vakti
Türk korku sineması, köklerini bu toprakların kadim inançlarından, efsanelerinden ve tekinsiz hikayelerinden alan yapımlarla izleyicisini koltuğuna bağlamaya devam ediyor. 20 Haziran 2025’te vizyona girecek olan “Zikir”, bu geleneği bir adım öteye taşıyarak Osmanlı dönemine uzanan asırlık bir laneti, cinler alemiyle verilen amansız bir mücadeleyi ve sırlar ardına gizlenmiş bir aile dramını bir araya getiriyor. Yönetmen koltuğunda Hakan Yusufoğulları ve Mesut Erbaş’ın oturduğu film, sadece ani sıçratma sahneleriyle değil, aynı zamanda kurduğu atmosfer, derinlikli hikayesi ve karakterleriyle de iz bırakmayı hedefliyor. Hazırsanız, 303 numaralı odanın sır perdesini aralayan ve zikirlerin fısıltılarla değil, çığlıklarla yükseldiği o lanetli konağa adım atalım.
Miras Kalan Bir Konak mı, Yoksa Bir Mezar mı?
Hikaye, Hasan’ın kendisine miras kalan büyük ve eski bir konağa ailesiyle birlikte taşınmasıyla başlıyor. Avukatın tüm uyarılarına ve konağın tekinsiz ününe kulak asmayan Hasan, yeni bir başlangıç yapma hayalindedir. Ancak bu hayal, çok geçmeden bir kabusa dönüşür. Küçük kızı Elif, geceleri odasında beliren ve adı bilinmeyen bir çocukla fısıldaşmaya başlar. Eşi Esma ise duvarlarda kanlı silüetler görmeye, aklını yitirmenin eşiğine getiren sesler duymaya başlar. Ailenin bu yeni “yuvası”, aslında nesillerdir süregelen bir lanetin ve kötücül varlıkların hapishanesidir. Konağın yaşlı ve hüzünlü koruyucusu Asiye Hanım’ın suskunluğu ise, yaklaşan felaketin habercisidir.
Kurtuluşun Anahtarı: Cabbar ve Tılsımlı Zırhı
Ailenin çaresizliği doruk noktasına ulaştığında, sahneye gizemli bir karakter olan Cabbar çıkar. Cabbar, sıradan bir insan değildir. O, kökleri Osmanlı dönemine dayanan, cinler alemiyle savaşmak için özel olarak yetiştirilmiş ve “seçilmiş bir ruh” olarak anılan bir zikir geleneğinin son temsilcisidir. Üzerindeki tılsımlı zırh ve dilinden düşürmediği güçlü zikri, onun bu karanlık varlıklara karşı tek silahıdır.
Kişisel Bir Savaş ve İhanetin Bedeli
Cabbar için bu görev, öncekilerden çok daha farklı ve kişiseldir. Lanetli ailenin ve konağın sırları, kendi geçmişiyle ve soyuyla iç içe geçmiştir. Konağın duvarları arasında çözülmeyi bekleyen sırlar, sadece cinlerin değil, aynı zamanda lanetli olanların kendi içlerindeki ihanetlerin de bir sonucudur. Cabbar, Hasan ve ailesini bu cehennemden kurtarmak için mücadele ederken, aslında kendi soyunun kefaretini ödemek zorunda kalacaktır. Özellikle 303 numaralı odanın ardındaki sır perdesi aralandığında, savaşın bedeli herkes için çok ağır olacaktır.
Zikir Filminin Oyuncu Kadrosu ve Karakterleri
Bir korku filminin inandırıcılığını ve etkisini belirleyen en önemli unsurlardan biri, şüphesiz oyuncuların performansıdır. “Zikir”, bu konuda da iddialı isimleri bir araya getiriyor.
Rollerin Gölgesindeki İsimler
Filmde hangi oyuncunun hangi karakteri canlandırdığı henüz tam olarak açıklanmamış olsa da, başrolleri paylaşan Züleyha Hamza, Onur Azad Yılmaz ve Burak Küçük’ün performansları merakla bekleniyor. Bu isimlerin, muhtemelen lanetli ailenin üyeleri (Hasan, Esma) ve gizemli kurtarıcı Cabbar karakterlerine hayat vermesi bekleniyor. Özellikle Cabbar gibi manevi ağırlığı yüksek, özel güçlere sahip bir karakteri canlandıracak oyuncunun performansı, filmin başarısı için kritik bir rol oynayacak. Züleyha Hamza’nın çıldırmanın eşiğindeki anne Esma’nın yaşadığı dehşeti, Onur Azad Yılmaz’ın ise ailesini korumakla çaresizlik arasında kalan baba Hasan’ın dramını nasıl yansıtacağı, filmin duygusal tonunu belirleyecek.
Yönetmenlerin Gözünden Bir Korku Evreni
Yönetmenler Hakan Yusufoğulları ve Mesut Erbaş, Türk korku sineması izleyicisinin aşina olduğu isimler. Genellikle İslami motifler, cin teması ve Anadolu’nun mistik atmosferini filmlerinde başarıyla kullanan ikili, “Zikir” ile kendi filmografilerinde yeni bir zirve hedefliyor. Senaryoyu da kendilerinin kaleme almış olması, filmin her karesinde kendi vizyonlarını ve anlatmak istedikleri hikayeyi tam olarak yansıtacaklarının bir göstergesi.
Beklentiler ve Son Söz
“Zikir”, sadece bir “cin filmi” olmanın ötesine geçerek, Osmanlı’ya uzanan tarihi bir arka plan, ihanetle örülmüş bir aile dramı ve seçilmiş bir savaşçının kahramanlık hikayesini bir araya getiriyor. Filmin fragmanları ve özeti, yüksek tempolu, atmosferik ve görsel olarak güçlü bir yapımın bizleri beklediğini işaret ediyor. Müzik kullanımının da hikayenin gerilimini destekleyen önemli bir unsur olması bekleniyor. Eğer siz de yerli korku sinemasının özgün hikayelerini ve bu toprakların kadim korkularıyla yüzleşmeyi seviyorsanız, “Zikir” filmini ajandanıza not etmelisiniz. 20 Haziran 2025’te sinema salonlarında yankılanacak olan bu zikirler, sizi uykusuz bırakabilir.