Belgesel

Yüreğini Eline Al ve Yürü

 

Kriter Değer
Vizyon Tarihi 19 Aralık 2025 (Türkiye)
Film Kategorisi Belgesel
Yönetmen Sepideh Farsi, Fatma Hassona
Senarist Sepideh Farsi
Yapımcı Fransa, Filistin, İran ortak yapımı
Oyuncular Fatma Hassona (Kendisi), Sepideh Farsi (Kendisi/Anlatıcı)
Ülkesi Fransa, Filistin, İran
Platformlar Sinemalarda

Yüreğini Eline Al ve Yürü: Savaşın Gözünden Sonsuzluğa Uzanan Dijital Bir Ah

19 Aralık 2025 tarihinde sinema salonlarında izleyicisiyle buluşacak olan Yüreğini Eline Al ve Yürü (Put Your Soul on Your Hand and Walk), sıradan bir belgesel olmanın çok ötesinde, günümüz tarihine kanlı bir dipnot düşen, sarsıcı bir insanlık dramıdır. İranlı sürgün yönetmen Sepideh Farsi‘nin vizyonuyla, Gazze’de kuşatma altında yaşayan genç Filistinli foto muhabiri Fatma Hassona‘nın eşsiz ve trajik hikayesini anlatan bu yapım, Cannes Film Festivali’nden Adana Altın Koza’ya uzanan festival yolculuğuyla da adından sıkça söz ettirmektedir. 1 saat 50 dakikalık süresi boyunca film, umut, direnç ve tarifsiz kayıplarla dolu bir coğrafyadan, dünyaya ulaşan en samimi ve en acil çağrılardan birini temsil ediyor.

Belgeselin çekirdeğinde, Farsi’nin Gazze’ye fiziki olarak ulaşma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, Fatma Hassona ile kurduğu dijital iletişim yer alıyor. Yaklaşık 200 gün süren bu görüntülü ve yazılı sohbetler, bir filmin hammaddesi olmanın ötesine geçerek, iki farklı dünyanın kadını arasında kurulan bir cankurtaran halatına dönüşüyor. Farsi, coğrafi engelleri aşarak Fatma’nın gözünden, savaşın günlük hayata sızışını, dostlarının ve akrabalarının trajik ölümlerini, ancak tüm bunların ortasında yeşeren yaşama sevincini, hayalleri ve direnişi kayda alıyor.

Kuşatma Altında Bir Ruh: Fatma Hassona’nın Fotoğrafçı Gözü

Belgeselin sarsıcı gücü, tamamıyla Fatma Hassona‘nın karizmasına, neşesine ve sarsılmaz azmine dayanıyor. Belgeseldeki “oyuncu” tabiri her ne kadar bir kurgu film için kullanılsa da, Fatma Hassona, bu filmde kendisi olarak, hayatın en acımasız gerçekliğinin tam ortasında gerçeğin tanığı rolünü üstleniyor. 25 yaşındaki bu genç kadın, bir fotoğrafçı ve şair olarak, sürekli bombardıman ve zorlu yaşam koşulları altında bile Gaza’nın Gözü olmayı sürdürüyor. Film, Farsi ile yaptığı kesintili, pikselli WhatsApp görüşmelerinden oluşsa da, bu “anti-sinematik” estetik, savaş bölgesinden haber yapmanın zorluğunu ve dış dünya ile kurulan kırılgan bağı çarpıcı bir şekilde yansıtıyor.

Fatma’nın her şeye rağmen yüzünden eksik olmayan gülümsemesi, yıkımın ve açlığın ortasında bile “Hayatta kalmayı seçiyorum” diyen bir ruhun en saf ifadesidir. O, sadece bombaların sesini kaydetmekle kalmıyor; Frank Darabont’un Esaretin Bedeli gibi filmleri sevdiğini, evlenmeyi hayal ettiğini ve en önemlisi, vatanını terk etmeyi reddettiğini de paylaşıyor. Filmin adını da koyan, “Yüreğini eline al ve yürü” sözü, Fatma’nın savaşta yaşama felsefesini özetliyor; sürekli bir tehlike altında, ruhunu koruyarak ilerlemek.

Zamansız Bir Kayıp: Bir Belgeselin Anlamı Nasıl Değişir?

Yüreğini Eline Al ve Yürü belgeselinin izleyici üzerindeki yıkıcı etkisi, Fatma Hassona’nın trajik ölümüyle kaçınılmaz bir şekilde katlanarak artıyor. Filmin ana konusu bu dijital dostluk ve yaşamın belgelenmesiyken, Fatma’nın 16 Nisan 2025’te (belgeselin Cannes’daki ACID seçkisine kabul edildiğinin duyurulmasından sadece bir gün sonra) İsrail saldırısında ailesinin büyük bir kısmıyla birlikte hayatını kaybetmesi, filmin tüm anlamını değiştiriyor.

Bu olay, Sepideh Farsi‘nin çektiği bu eseri, sıradan bir tanıklık belgeselinden çıkarıp, bir ağıta, bir anıta ve suçun kanıtına dönüştürüyor. Artık izlediğimiz şey, sadece bir savaşın günlük hayatı değil, kayboluşa tanıklık ettiğimiz ve sonuçlarını bildiğimiz bir hikayedir. Fatma’nın sesi ve çekimleri, kendi ölümünden sonra bile Filistin halkının direncini ve insanlığını dünyaya haykıran güçlü bir mirasa dönüşmüştür. Yönetmen Farsi’nin de belirttiği gibi, Fatma’nın kaybı onu derinden sarsmış ve bu deneyim, onun hayatını geri dönülmez bir şekilde değiştirmiştir.

Sinema ve Vicdan: Uluslararası Arenada Yankısı

Yüreğini Eline Al ve Yürü, minimalist ve ham estetiğine rağmen uluslararası alanda bir sansasyon yarattı. Cannes Film Festivali’ndeki gösterimi, Fatma Hassona’ya bir saygı duruşu niteliği taşıdı. Film, sadece sanatsal değeriyle değil, aynı zamanda ahlaki duruşuyla da dikkat çekerek, dünya çapında sansüre ve pasifliğe karşı bir sivil itaatsizlik eylemine dönüştü.

Belgeselin Adana Altın Koza Film Festivali’nde “Gazze, Şimdi!” seçkisinde yer alacak olması, Türkiye’deki izleyiciler için de bu acı verici ve acil tanıklığa ortak olma fırsatı sunuyor. Bu tür festivaller, filmin sadece bir sanat eseri değil, aynı zamanda tarihi bir kayıt ve küresel bir vicdan çağrısı olarak önemini pekiştiriyor. Filmin yalın kurgusu—büyük ölçüde cep telefonu ekranından çekilen görüntüler ve Fatma’nın çarpıcı fotoğraf montajları—izleyiciyi dolaysız, filtresiz ve ürkütücü bir gerçeklikle yüzleştiriyor. Bu, propaganda ve sansürün ötesinde, bir insanın ruhunun son feryadını dinleme fırsatıdır.

Bir Fotoğrafçının Sonsuz Mirası

Yüreğini Eline Al ve Yürü, gençlik umutlarının, aşk hayallerinin ve sanatsal tutkunun, savaşın acımasızlığı karşısında nasıl bir anda sona erebileceğini gösteren, derinden sarsıcı bir eserdir. Sepideh Farsi ve Fatma Hassona arasındaki bu dijital diyalog, Gazze’de yaşananları sayısal bir soyutlamadan çıkarıp, izleyicinin tanıyıp sevdiği bireysel bir trajediye dönüştürüyor.

19 Aralık 2025’te sinemalara geldiğinde, bu belgesel sadece izlenmesi gereken bir film değil, aynı zamanda duyulması gereken bir sestir. Fatma Hassona’nın trajik kaderi, onun ve Gazze’deki tüm masumların hikayelerinin, sinema perdesi aracılığıyla tarihe kazınmasını sağlamıştır. Bu film, bize en zor koşullar altında bile insanlığın özünü korumanın ne anlama geldiğini gösteriyor ve her karede, o genç fotoğrafçının sarsılmaz ruhunu yaşatmaya devam ediyor. Yüreğini Eline Al ve Yürü, unutulmaya direnen bir mirasın adıdır.

Sizce bu tür belgeseller, küresel olaylara karşı kamuoyunun duyarlılığını artırmada kurgu filmlere göre daha mı etkili bir rol oynuyor?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu