Yeraltı

- Vizyon Tarihi: 19 Haziran 2025 Perşembe
- Film Kategorisi: Dram
- Yönetmen: Zeki Demirkubuz
- Senarist: Zeki Demirkubuz (Fyodor Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” romanından serbest uyarlama)
- Yapımcı: Zeki Demirkubuz, Başak Emre
- Oyuncular: Engin Günaydın, Serhat Tutumluer, Nihal Yalçın, Nergis Öztürk, Feridun Koç, Serkan Keskin, Murat Cemcir
- Ülkesi: Türkiye
- Platformlar: MUBI, Apple TV, Google Play, YouTube
Aydınlığın Nefret Ettiği Adam: Zeki Demirkubuz’un “Yeraltı”nda Bir Yüzleşme
Türk sinemasında bazı yönetmenler vardır ki, kendi dillerini, kendi evrenlerini yaratırlar. Zeki Demirkubuz, hiç şüphesiz bu yönetmenlerin başında gelir. Karakterlerinin ruhsal dehlizlerinde gezinmekten, insanın en karanlık, en saklı ve en “kirli” yanlarını cesurca deşmekten çekinmeyen Demirkubuz, 2012 yapımı “Yeraltı” filmiyle bu ustalığını bir kez daha kanıtlıyor. Fyodor Dostoyevski’nin ölümsüz eseri “Yeraltından Notlar”dan serbest bir uyarlama olan film, başrolündeki Engin Günaydın’ın devleşen performansıyla birlikte, izleyicisini kendi içindeki yeraltıyla yüzleşmeye davet eden, rahatsız edici ve unutulmaz bir başyapıt.
Davetsiz Misafirin Utanç Gecesi
Filmin merkezinde, devlet memuru Muharrem (Engin Günaydın) yer alır. Muharrem, tek kelimeyle “sevimsiz” bir adamdır. Kendisinden, hayatından, çevresindeki herkesten nefret eder. Bu nefret, kibrin ve aşağılık kompleksinin zehirli bir karışımıdır. Yıllardır görüşmediği, zamanında kendisini dışladıklarına inandığı eski arkadaşlarının, içlerinden birinin kazandığı ödülü kutlamak için bir akşam yemeği düzenlediğini öğrenir. Davetli değildir, ama bu onun için bir engel teşkil etmez. Kendisini zorla yemeğe davet ettirir. Bu kararı, hem kendisi hem de masadaki herkes için utanç, pişmanlık ve öfke dolu, geri dönüşü olmayan bir gecenin fitilini ateşleyecektir.
Masum başlayan yemek, alkolün de etkisiyle kısa sürede bir hesaplaşma platformuna dönüşür. Muharrem’in iğneleyici ve provokatif tavırları, eski defterlerin açılmasına, gizli kırgınlıkların ve kıskançlıkların su yüzüne çıkmasına neden olur. O, masadaki herkesin sahte mutluluğunun, yapmacık başarılarının ve ikiyüzlülüğünün aynasıdır. Ancak bu ayna, en çok kendisinin çirkinliğini yansıtır. Gece ilerledikçe rezillik, Ankara’nın karanlık sokaklarına, ucuz otel odalarına taşar. Muharrem için o gece, ya bu nefret ve utanç dolu bataklıkta boğulup gideceği ya da bir şekilde arınıp kurtulacağı bir kader anıdır.
Engin Günaydın’ın Kariyer Zirvesi: Muharrem Karakteri
“Yeraltı” denildiğinde akla ilk gelen şüphesiz Engin Günaydın’ın kariyerini tanımlayan Muharrem performansıdır. Genellikle komedi rolleriyle tanıdığımız Günaydın, bu filmde seyirciyi kelimenin tam anlamıyla ters köşe yapıyor. Muharrem’in her bakışındaki küçümsemeyi, her kelimesindeki nefreti, beden dilindeki o garip ve rahatsız edici tikleri öylesine içselleştirmiş ki, karakter adeta ete kemiğe bürünüyor. Onun acınası haliyle ondan nefret etme arasında gidip gelirken buluyoruz kendimizi. Muharrem’in o meşhur “Ben seçilmedim, atandım” tiradı ya da banyoda kendi kendine yaptığı motivasyon konuşmaları, karakterin iç dünyasındaki trajikomik savaşı gözler önüne seren unutulmaz anlar olarak sinema tarihimize geçmiştir. Engin Günaydın, bu rolle sadece bir karakteri oynamıyor; Dostoyevski’nin “yeraltı adamı”nı modern Türkiye’nin gri ve boğucu atmosferinde yeniden yaratıyor.
Demirkubuz Sineması ve Sarsıcı Kadro
Zeki Demirkubuz’un yönetmenlik dehası, filmin her anında hissediliyor. Genellikle sabit ve uzun planlar kullanan yönetmen, karakterlerini bir kutunun içine hapsedercesine dar ve klostrofobik mekanlarda çekim yapmayı tercih ediyor. Bu durum, karakterlerin ruhsal sıkışmışlığını görsel bir dile çeviriyor. Filmin ağır temposu ve diyaloglara dayalı yapısı, seyirciden sabır istese de bu sabrın karşılığını psikolojik derinliği olan, katmanlı bir anlatıyla veriyor.
Filmin başarısında yardımcı oyuncuların katkısı da yadsınamaz. Muharrem’in nefretinin ve kıskançlığının merkezindeki başarılı yazar Cevat rolünde Serhat Tutumluer, grubun popüler ve konformist yüzünü başarıyla temsil ediyor. Nihal Yalçın, Nergis Öztürk, Serkan Keskin ve Murat Cemcir gibi değerli oyuncular, kısa rollerinde bile masadaki gerilimi ve karakterlerin dinamiklerini güçlendiren etkili performanslar sergiliyorlar.
Kendi Yeraltımızla Bir Randevu
“Yeraltı”, kolay bir film değil. Midenize bir yumruk gibi oturan, bittikten sonra bile zihninizde dönmeye devam eden, sorgulatan ve rahatsız eden bir yapım. Muharrem’in şahsında modern insanın yalnızlığını, yabancılaşmasını, kibir ve aşağılık duygusu arasındaki sıkışmışlığını anlatıyor. Başkalarını suçlarken aslında kendimizden ne kadar kaçtığımızı, toplum tarafından kabul görme arzusunun bizi ne denli çirkinleştirebileceğini yüzümüze vuruyor.
Eğer parlak ışıklardan, mutlu sonlardan ve kahramanlık hikayelerinden sıkıldıysanız; insanın karanlık doğasına, ruhun en kuytu köşelerine doğru cesur bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, Zeki Demirkubuz’un “Yeraltı” filmi tam size göre. Bu film, bir sinema deneyiminden çok, kendi yeraltınızla acı verici bir yüzleşme seansıdır.