The President’s Cake

 1990’ların Irak’ı: Siyasi Baskının ve Kıtlığın Çocuk Gözüyle Yansıması

Hasan Hadi, ilk yönetmenlik denemesi olan bu filmde, bireysel bir hikaye üzerinden koca bir ülkenin portresini çizmeyi başarıyor. Filmin arka planında yer alan 1990’ların Irak’ı, yaptırımların ve zorba bir rejimin hüküm sürdüğü, gıda kıtlığının günlük yaşamın bir parçası olduğu kasvetli bir dönemdir. Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’in her okuldan doğum günü için pasta yapmasını emretmesi, rejimin absürtlüğünü ve halkın çektiği zorluklarla arasındaki kopukluğu vurgular.

Lamia’nın pastayı yapmak için karaborsadan malzeme toplama macerası, bir yandan Macera unsurları barındırsa da, özünde umutsuzluk ve tehlikeyle doludur. Lamia ve arkadaşı Saeed’in (Sajad Mohamad Qasem) şehirdeki karşılaşmaları, diktatörlüğün yarattığı açgözlülüğü, yolsuzluğu ve en savunmasızların sömürülmesini acımasızca gözler önüne serer. Film, sadece Lamia’nın görevini yerine getirmesiyle ilgili değil, aynı zamanda masumiyetin tehlike altında olduğu bir dünyada ahlaki bir hayatta kalma mücadelesini de anlatır. Polis teşkilatının dahi küçük bir kızın kaybolmasıyla ilgilenmek yerine cumhurbaşkanının doğum günüyle meşgul olması gibi detaylar, rejimin önceliklerini keskin bir şekilde eleştirir.

Filmin tonu, mizahı ve temelinde çok hüzünlü ve absürt bir hikayeyi etkili bir şekilde harmanlar. Görüntü yönetmeni Tudor Vladimir Panduru‘nun zarif kamera çalışması ve sade, ancak güzel düşük ışık görüntüleri, filme zengin bir doku ve melankolik bir atmosfer katarken, geleneksel yaylıların eşlik ettiği müzik, hikayenin duygusal yoğunluğunu artırır.

 Cannes Zaferi ve Uluslararası Başarısı: Yönetmen Hasan Hadi’nin Debütü

“Cumhurbaşkanının Pastası”, uluslararası alanda elde ettiği başarıyla, Hasan Hadi’yi dikkatle takip edilmesi gereken bir yönetmen olarak konumlandırmıştır. Film, dünya prömiyerini yaptığı 2025 Cannes Film Festivali’nin Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde, hem İzleyici Ödülü’nü hem de tüm Cannes kategorilerinde En İyi İlk Film için verilen Caméra d’Or‘u kazanarak büyük yankı uyandırdı. Ayrıca, 98. Akademi Ödülleri’nde Irak’ın En İyi Uluslararası Uzun Metraj Film adayı olarak seçilmesi, filmin sanatsal değerinin küresel çapta tescillendiğini gösteriyor.

Hadi’nin yönetmenlik ve senaristlikteki başarısı, Sundance Enstitüsü’nden aldığı destek ve Eric Roth, Marielle Heller gibi Hollywood’un önemli isimlerinin yürütücü yapımcı olarak projeye dahil olmasıyla da pekişmiştir. Hadi, filmde çoğunlukla eğitimsiz oyuncularla çalışmayı tercih etmiştir ki bu, hikayenin doğallığını ve otantikliğini artıran önemli bir unsurdur.

 Oyuncular ve Masumiyetin Temsili: Baneen Ahmad Nayyef

Filmin duygusal ağırlığı büyük ölçüde başroldeki genç oyuncuların omuzlarındadır. Yönetmen Hasan Hadi, hikayesinin gücünü, otantik performanslarla ve karakterlerin duygusal zenginliğiyle inşa etmiştir.

• Baneen Ahmad Nayyef (Lamia): 9 yaşındaki Lamia rolündeki Baneen Ahmad Nayyef, filmin kalbi ve ruhudur. Lamia’nın görevinin büyüklüğüne rağmen gösterdiği zekası, hayal gücü ve kararlılığı, diktatörlüğün en karanlık anlarında bile parlayan insan ruhunun direncini temsil eder. Nayyef’in performansı, Lamia’nın yaşadığı baskıyı ve çaresizliği, aynı zamanda çocuksu umudu da incelikle yansıtarak hikayenin inandırıcılığını artırır.
• Sajad Mohamad Qasem (Saeed): Lamia’nın yol arkadaşı Saeed rolündeki Sajad Mohamad Qasem, genç kızın zorlu yolculuğunda ona destek olan bir figürdür. Bu tür yan karakterler, tehlikelerle dolu bir dünyada dayanışmanın ve arkadaşlığın önemini vurgular.
• Waheed Thabet Khreibat (Bibi) ve Rahim AlHaj (Jasim): Yetişkin karakterler Bibi ve Jasim ise, Lamia’nın macerasında karşılaştığı tehlike ve yardımı temsil ederler. Khreibat ve AlHaj, rejimin karmaşık ahlaki manzarasını, hem düşmanları hem de potansiyel kurtarıcıları canlandırarak sunarlar. Rahim AlHaj’ın canlandırdığı taksi şoförü Jasim’in, Lamia’ya yardım etmek için polisten bağımsız bir arayışa girmesi, diktatörlük döneminde dahi var olan insanlık ve vicdan kırıntılarını gösteren bir detaydır.

“Cumhurbaşkanının Pastası”, Hasan Hadi’nin dramatik gerilimi ustalıkla kurduğu ve kara mizahı başarıyla serpiştirdiği, siyasi ve ahlaki açıdan derinlikli bir ilk filmidir. Bir doğum günü pastası üzerinden, diktatörlüğün acımasızlığını ve insan ruhunun hayatta kalma direncini anlatan bu film, uluslararası festivallerdeki başarısıyla 20 Şubat 2026 tarihinde sinemaseverlerin kaçırmaması gereken önemli bir sinema deneyimi vaat ediyor.