Aşık Veysel

 Şentürk Dündar’dan Zorlu Bir Portre: Âşık Veysel Olmak

Âşık Veysel gibi, tüm Türkiye’nin gönlünde taht kurmuş, sesi ve sazıyla bir döneme damga vurmuş bir karakteri canlandırmak, her oyuncu için büyük bir meydan okumadır. Bu zorlu görevi, filmin başrolünde oyuncu ve halk müziği sanatçısı Şentürk Dündar üstleniyor. Dündar’ın, sadece oyunculuk yeteneğiyle değil, aynı zamanda halk müziği alanındaki tecrübesiyle de bu role getireceği otantiklik büyük önem taşıyor.

Âşık Veysel’in hayatı, yedi yaşında çiçek hastalığı sonucu görme yetisini kaybetmesiyle başlayan büyük acılar, aşk, ihanet ve yoksullukla dolu zorlu bir serüvendir. Şentürk Dündar’ın performansı, ozanın iç dünyasındaki fırtınaları, sazıyla kurduğu o eşsiz bağı ve en önemlisi gözleri görmeyen bir adamın, gönül gözüyle gördüğü evrenin derinliğini yansıtmak zorunda.

Dündar’ın bu role hazırlanırken, sadece fiziksel görünümünü değil, aynı zamanda Veysel’in duruşunu, konuşma aksanını ve saz çalma tekniğini de derinlemesine çalıştığı tahmin edilmektedir. Filmin, Veysel’in 79 yıllık yaşamını doğumundan ölümüne dek tüm detaylarıyla ele alacağı göz önüne alındığında, Dündar’ın gençlik yıllarından yaşlılık dönemine kadar uzanan geniş bir zaman dilimindeki dönüşümünü başarıyla aktarması, yapımın en kritik başarı anahtarı olacaktır.

 Usta Oyuncuların Katkısıyla Güçlenen Kadro

“Âşık Veysel” filminin oyuncu kadrosu, Türk sinema ve tiyatrosunun deneyimli ve saygın isimleriyle doludur. Bu kalabalık ve nitelikli kadro, biyografik yapımın sanatsal derinliğini ve toplumsal gerçekliğini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.

• Halil Ergün: Türk sinemasının usta isimlerinden Halil Ergün, projeye kattığı ağırlıkla dikkat çekiyor. Ergün’ün canlandıracağı karakterin (detaylar açıklanmamış olsa da, ozanın hayatındaki önemli bir rehberi veya aile büyüğünü oynaması beklenir), filmin dramatik yükünü taşıyan unsurlardan biri olacağı kesindir. Ergün’ün derinlikli ve doğal oyunculuk tarzı, Âşık Veysel’in hüzünlü hikayesine duygusal bir katman ekleyecektir.
• Ali Sürmeli: Genellikle karakter oyuncusu olarak bilinen ve güçlü performanslarıyla tanınan Ali Sürmeli’nin varlığı, filmin köy ortamının ve toplumsal dokunun gerçekçiliğini artıracaktır. Sürmeli’nin canlandıracağı rolün, ozanın yaşamındaki çatışmaları veya dostlukları temsil etmesi muhtemeldir.
• Yasemin Yalçın: Uzun yıllardır komedi ve dram projelerinde yer alan Yasemin Yalçın, kadroda yer alan önemli kadın oyunculardan biridir. Yalçın’ın, Âşık Veysel’in hayatındaki kadın figürlerinden birini (annesi, eşi veya köyden bir karakter) canlandırarak, hikayenin duygusal boyutuna katkı sağlaması beklenmektedir.
• Nurseli İdiz, Mesut Akusta ve Erkan Can: Tiyatro ve sinemanın saygın isimleri Nurseli İdiz, Mesut Akusta ve Erkan Can gibi usta oyuncuların kadroda yer alması, filmin her sahnesinin yüksek bir oyunculuk kalitesine sahip olacağının garantisidir. Bu oyuncuların her biri, kısa rollerde bile unutulmaz karakterler yaratarak, filmin ana hikayesini destekleyen güçlü bir arka plan oluşturacaktır.

 Bir Kültürel Mirasın Korunması ve Anadolu’nun Sesi

“Âşık Veysel” filmi, sadece bir sanatçının biyografisi değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel mirasına sahip çıkma çabasının da bir ürünüdür. Âşık Veysel’in eserleri, sadeliği, derinliği, hümanizmi ve doğa sevgisiyle evrensel bir değer taşır. Film, ozanın “Dostlar Beni Hatırlasın” ve “Kara Toprak” gibi ölümsüz eserlerinin nasıl ortaya çıktığını, hangi acıların ve ilhamların ürünü olduğunu detaylıca ele alacaktır.

Çekimlerin Sivas’ın otantik mekanlarında yapılması, filme görsel bir zenginlik katarken, aynı zamanda izleyiciyi o dönemin Anadolu köy hayatının zorlu ve saf atmosferine de taşıyacaktır. Yönetmen Gökhan Keskin’in Âşık Veysel’in ailesinden tam destek alması ve torunuyla istişare etmesi, hikayenin saygılı ve doğru bir şekilde aktarılacağına dair güven vermektedir. Bu biyografik yapım, genç kuşakların Âşık Veysel’i yeniden keşfetmesi ve onun “uzun ince yol” felsefesini anlaması için önemli bir köprü görevi görecektir. 5 Aralık 2025’te sinemalarda gösterime girecek olan bu eser, hem sinemasal kalitesi hem de kültürel önemiyle Türk sinemasında iz bırakmaya hazırlanıyor.